Türkiye’de bugüne kadar çalışma yaşamında görülmemiş bir olaya Genel Başkanımız Abdullah Karacan imza atarak Brisa Bridgestone işyerindeki 500 taşeron işçisi Lastik-İş’li olarak Brisa kadrosuna alındı.
Türkiye’de son 25-30 yıldır giderek yaygınlaşan ve işçiler için kölelik düzeninin geçerli olduğu çalışma koşulları altında yerleştirilen taşeron uygulamasına karşı verdiğimiz mücadelede önemli bir adım attık. Brisa’ya iş yapan ve taşeron sözleşmesi ile çalışan altı taşeron firmanın Brisa ile olan sözleşmeleri sona erdirildi. Bu işyerlerinde çalışan ve Brisa işlerini yapan tüm işçiler 01 Aralık 2014 tarihinde Brisa’nın işçisi oldular. Böylece işçiler için büyük olumsuzlukların ve kötü çalışma koşullarının varlığı anlamına gelen taşeron uygulaması sona erdirildi.
GÜVENCESİZ, DÜŞÜK ÜCRETLER VE UCUZ İŞÇİLİK; TAŞERON İŞÇİLİĞİ
Sendikamız taşeron uygulaması ortaya çıktığından bugüne güvencesiz, örgütsüz ve çok düşük ücretlerle işçi çalıştırmaya dayalı bu sisteme karşı sesini yükseltti. Taşeronluğun kayıt dışı ile birlikte örgütsüz ve ucuz işçiliğin temelini oluşturduğunu sürekli olarak vurguladı. Taşeron işçilerini örgütleme mücadelesini sürdürdü. Brisa’da yaşanan gelişmelerle bu mücadele yeni bir döneme girmiş ve ivme kazanmış bulunuyor. Çünkü Brisa’da başardığımız yalnızca taşeron işçilerini örgütlemek değil; taşeron sistemini tümüyle ortadan kaldıracak şekilde yeni bir sendikal mücadelenin önünü açmaktır. Brisa’ya iş yapan taşeronlarda çalışan işçiler sendikamıza üye olmuş ve Brisa kadrosuna alınmışlardır. Bu işçi kardeşlerimiz kendi işlerini yapmaya devam ederek Lastik-İş’in örgütlülüğü altında geleceğe güvenle bakacak ve insanca çalışma koşullarına kavuşacaktır.
Yaklaşık 500 işçiyi kapsayan bu uygulama sıradan bir örgütlenme faaliyetinin çok ötesinde bir anlam taşımaktadır. Bir işyerine hizmet eden ve yasal olarak taşerona verilmesi mümkün işlerde çalışan taşeron firmaların ortadan kaldırılmasıyla sendikal mücadelede yeni bir dönem açılmış olmaktadır. Bu başarı sendikamızın örgütlü gücünün, bu gücün belirlenmiş hedefler için yerinde ve zamanında kullanılmasını sağlayan doğru önderliğin ve sendikal anlayışın kararlı bir şekilde savunulmasının sonucunda ortaya çıkmıştır.
KARACAN: YENİ BİR BAŞLANGIÇ İÇİN HEP BİRLİKTE YOLA ÇIKTIK
Taşeronlarda çalışan işçiler ile iki toplantı düzenlenmiştir. 20 Kasım 2014 tarihinde Kocaeli Sosyal Tesislerimizde düzenlenen ilk toplantıda işçilerle taşeron işçiliğinden Brisa işçiliğine geçiş konusundaki kararlılığımız paylaşılmış ve sendikamıza güç vermek için üye olmaları istenmiştir. Genel Başkanımız Abdullah Karacan tüm işçilere hitap ederek yeni bir başlangıç yapmak için yola çıktığımızı ve hep birlikte daha iyi bir geleceğe doğru yürüyeceğimizi belirtmiştir. Genel Başkanımız Karacan işçilere ‘ Korkmayınız, korkak toplum olmayınız, sendika üyesi olduğunuzda işten çıkarılacağınızı düşünmeyiniz. Sendikamızın üyesi olarak bize güç veriniz. Böylece işverenle yapacağımız görüşmelerde istediğimiz sonucu almamız için destek olunuz.’ dedi.
Yapılan görüşmeler sonucunda Brisa işvereninin endüstri ilişkilerine saygılı tutumunun da etkisiyle Brisa’ya iş yapan tüm taşeronlarda çalışan işçilerin 01 Aralık 2014 tarihinde Brisa kadrosuna alınması kararlaştırıldı. Ayrıca bu işçilerin 01 Ocak 2015 tarihinden itibaren belirlenecek yeni koşullarla ve hakları geliştirilerek Brisa’da çalışmalarına karar verildi.
İŞÇİLERDEN GENEL BAŞKANIMIZ ABDULLAH KARACAN’A TAM YETKİ
Gelinen bu aşama 26 Kasım 2014 tarihinde sendikamıza üye olmuş tüm işçiler Sosyal Tesislerimizde toplanarak kendileri ile paylaşıldı. Genel Başkanımız Abdullah Karacan yeni üyelerimize atılmış olan adımın tarihi bir önem taşıdığını ifade etti. Karacan ayrıca süreç hakkında bilgiler verdi ve 01 Ocak 2015’den itibaren geçerli olacak yeni çalışma koşulları ile ücret ve sosyal yardımların belirlenmesi için görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Bütün çalışanlar ayakta alkışlayarak Genel Başkanımıza bu görüşmeler için tam yetki verdiklerini ifade ettiler.
Sendikamız Brisa işyerinde gerçekleştirdiği ve Türkiye sendikal hareketinde bir dönüm noktası olan adımlarını aynı anlayış ve kararlılıkla sürdürecektir. Yıllardır taşeron işçisi olarak her türlü baskı ve zorluğa göğüs germeye çalışan yeni üye kardeşlerimize sendikamıza hoş geldiniz diyoruz.
Konuyla ilgili olarak basında çıkan haberleri aşağıda bulabilirsiniz;
Bizim Kocaeli Gazetesi/27.11.2014
Bizim Kocaeli Gazetesi/Serpil Çolak/28.11.2014
Bizim Yaka Gazetesi/28.11.2014
Çağdaş Kocaeli Gazetesi/ 28.11.2014
Cumhuriyet Gazetesi/27.11.2014
Diyarbakır Mücadele Gazetesi/28.11.2014
Karatekin Gazetesi/28.11.2014
Kocaeli Gazetesi/27.11.2014
Kocaeli Gazetesi/27.11.2014
Koceli Demokrat/27.11.2014
Kocaeli Demokrat/27.11.2014
Kocaeli Manşet/28.11.2014
Mavi Kocaeli Gazetesi/28.11.2014
Özgür Kocaeli/28.11.2014
Demokrat Kocaeli/Erkan Nigiz/27.11.2014
Türkiye Lastikİş Sendikası’nın başarısı
Erkan Nigiz/Demokrat Kocaeli/27.11.2014
TÜRKİYE’de çalışma hayatının önündeki en büyük kamburu oluşturan
“taşeron”luğa çözüm olabilecek olay, “Taşeron işçiler için örnek bir adım”
başlığıyla dünkü gazetemizin manşetindeydi.
Çalışan kesimin örgütlenmesi için taşeronluğa karşı çıkarak uzun soluklu bir
mücadele veren Türkiye Lastik-İş Sendikası, 30 yıllık mücadelesini mutlu sona
ulaştırarak Brisa'da çalıştırılan 500 taşeron işçisini sendikanın bünyesine almayı
başardı. Bu işçiler ilk kez toplu sözleşme yapacak ve sosyal haklardan
yararlanabilecek duruma geldi. Bu nedenle alınan mesafe çok önemlidir.
Bu işçileri çalıştıran 5 taşeron firmayı tesis dışına çıkaran ve yeni yılın ilk ayında
çalışanlar adına toplu iş sözleşmesi yapmak üzere hazırlıklara başlayan Lastik-İş
yöneticilerini, başta sendikanın genel başkanı Abdullah Karacan olmak üzere
kutluyoruz.
Türkiye’deki çalışma hayatına taşeronluğun yerleşmesi, sadece işverenlerin
fırsatçılığı ve örgütlü çalışma hayatına karşı çıkışı değildir.
1970’li yıllarda toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde iş güvenliğinin bir yana
bırakılmasından doğan taşeronluğun çalışma hayatında yerleşmesine sendikalar
da yardımcı oldu.
12 Eylül darbesi de sistemi iyiden iyiye çalışma hayatına yerleştiren yasal
müdahaleler getirdi. Başta belediyeler olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları da
hizmet alımı yoluyla taşeron işçi çalıştırmaya başlayınca, taşeronluk müessesesi
çalışma yaşamının her kademesine hakim oldu.
Tüm bunların sonucunda sendikal düzen ve sendikalar zarar gördü; çalışanların
hakları ellerinden bir bir gitti. Sendikalar da bu durumu seyretmekle yetindi.
Son dönemde çalışan sayısındaki artışlara karşılık sendikalarda örgütlü olan
işçilerin sayısındaki azalmanın nedeni budur.
Sendikalar düzenini zedeleyen ve sendikaları yok olmaya doğru götüren
taşeronluk sistemini, sendikaların çoğu seyretmekle yetindi. Buna karşılık Lastik-
İş, olağanüstü bir uğraşla dünkü haberimizde duyurduğumuz sonuca ulaştı.
Şimdi Türkiye Lastik-İş Sendikası’ndan beklenen, Brisa’da elde ettiği sonucu toplu
sözleşme yetkisine sahip olduğu öteki lastik fabrikalarına da taşımasıdır.
Öteki iş kollarında kurulu olan sendikaların da Türkiye Lastik-İş’in yolunu
izleyerek taşeronluk kurumunu disiplin altına alacak çalışma yapmaları gerekir.
Sendikal yaşamda hep ilklere imza atan ve başarılı çalışmalar yapan Türkiye
Lastik-İş Sendikası’nı, taşeron işçileri konusundaki bu başarısı için kutluyoruz.
|