HABERLER
Karacan İle Sendikacılık Hakkında

11.05.2011



Özgür Kocaeli Gazetesinde çıkan İsmet Çiğit'in Köşe yazısı aşağıda yer almaktadır...

   

Karacan İle Sendikacılık Hakkında

 
Lastik-İş Sendikasının İzmit sahilinde üyesi lastik işçileri ve aileleri için benzeri bulunmayan bir sosyal tesis yapmak amacıyla attığı adım, ilimizde kendi alanında ilk örnek olması nedeniyle beni çok heyecanlandırmış, geçenlerde bu konuyu bu sütunlarda yazmıştım.
 

Vesile oldu. Yaptığı işteki başarısı kadar, insan kalitesinin yüksekliği ile de tanıyanların takdir ettiği Lastik İş Genel Başkanı Sayın Abdullah Karacan geçen gün yazıya teşekkür için ziyarete geldi.

 
Lastik-İş Genel Başkanı Sayın Karacan ile selamlaşmışlığımız, telefonda görüşmüşlüğümüz vardı. Ama hiç bu kadar uzun süre sohbetimiz olmamıştı.
 

Abdullah Karacan, bu kentte en zor işlerden birini üstlenen, en yüksek performansla işini yapan ender insanlardan biridir. Üstelik, bu şehrin çocuğudur. Baç’ın  delikanlılarındandır. Sendikasının Genel Merkezi, yani işi İstanbul’da, evi ise İzmit’tedir. İşi İzmit’te olan pek çok kişi evini İstanbul’a taşırken, İzmit sevdası, Karacan’ı ailesiyle birlikte bu şehirde tutmuştur.

 
Biraz Lastik-İş’ten konuştuk. Karacan, Goodyear’da makine başında üretim işçisi olarak başladığı kariyerinde Türkiye’nin en güçlü-bu gücü de Karacan’dan almıştır- sendikalarından birinin Genel Başkanlığına kadar çıkarken, sendikacılığın her kademesini görmüş bir insan. Hep örgütçülüğü savunarak, örgütçülük içinde ekip ruhunu hep ön planda tutarak bu seviyeye ulaştı. 2002 yılında Lastik-İş Sendikası Genel Başkanlığını üstlendiğinde, sendikanın bir tek gayrimenkulü bulunmadığını anlattı, “Lastik-İş’in durumu, Kocaelispor gibiydi. Kayyum’a teslim ediliyor, kapanmak üzereydi” dedi.
 

Bugün Lastik-İş’in İstanbul’da 8 katlı bir genel merkez binası, örgütlü olduğu bütün kentlerde kendi malı şube binaları bulunuyor. Karacan, artık şubelerinin bulunduğu illerde üyeleri ve aileleri için sosyal tesisler kurmaya başlıyor. İlk örneğini de İzmit’te yapıyor.

 
Karacan, İzmit sahilinde, Eski Gölcük Yolu kenarında Büyükşehir Belediyesi tarafından tahsis edilen alanda yapılacak sosyal tesisin bütün projelerinin hazır olduğunu, maliyet hesaplarının devam ettiğini söyledi. “Gerekirse gece gündüz çalışacak, bu tesisi söz verdiğimiz gibi eylül ayına yetiştireceğiz” dedi.
 

Genel Başkan’a “Pat” diye sordum; “Sosyal tesisin tamamen alkolsüz olacağı konusunda söylentiler var doğru mu? Büyükşehir Belediyesi’nin sizden böyle bir talebi oldu mu?” dedim.

Karacan, bu konuda Büyükşehir ile aralarında en küçük bir diyaloğun geçmediğini söyledi, “Bizim üyelerimiz karar verecek. Üyelerin büyük bölümü, biz o tesise ailece geleceğiz, düğünümüzü, cemiyetimizi yapacağız. Alkol bulunmasın diyorlar. Tesis bitsin, bu konuyu o zaman değerlendireceğiz” dedi.

 
Lastik-İş Genel Başkanı, yine işçiler, üyeleri ve aileleri için sözünü verdiği Akdeniz veya Ege’de bir tatil köyü projesini de mutlaka hayata geçireceklerini belirtti, “Bu da benim sözüm. Ama biz sanıldığı gibi Türkiye’nin ekonomik açıdan en güçlü sendikası değiliz. Bizden çok daha güçlü olup, bu konularda hiç adım atmayan sendikalar var. Tatil köyü projemiz, 10 yıllık bir dönem içinde hayata geçecektir” dedi.
 

Karacan, özellikle çok sıkıntılı geçen toplu sözleşme dönemlerinde ve bu dönemlere rastlayan lastik fabrikalarındaki işten çıkartmalar sırasında zaman zaman hiç hak etmediği biçimde eleştirilere hedef olmuştu. Bunları konuştuk. Sayın Genel Başkan’ın çok iddialı söylemleri var. Şöyle konuştu:

 
“- Bizim toplam üye sayımız 10 binlere ulaştı. Ben genel başkan olduğumda, lastik fabrikalarından üye sayımız 2. 300 civarındaydı. Şimdi 4 bin lastik işçisi üyemiz var. Türkiye’nin en büyük ilaç fabrikalarında, deterjan fabrikalarında örgütlüyüz. Ama benim gözbebeğim lastik sendikalarıdır. Lastik fabrikalarında Türkiye’de örneği görülmeyen başarılı sözleşmelere imza attık. Ben bugün Genel Başkanlığı bırakayım, gidip Goodyear’de temsilcilik seçimlerinde aday olayım, en çok oyla seçilen temsilci olurum. Lastik fabrikalarındaki her üyemi ne zaman, nerede bulacağımı bilirim. Hep İzmit’teyim. İsteyen üye, bana, genel başkanına ulaşabilir. Pek çok sendika İzmit’te yürüyüş yapmak istedi. Sendikalar birleşti, miting yapmaya kalktılar. İzmit yürüyüş yolunda en büyük, en görkemli yürüyüşü, üstelik hiç hazırlanmadan Lastik işçisi yapmıştır. Bugün gerek olsa, iki saat içinde dört bin lastik işçisine, eşleri, çocukları ile birlikte örgütler Yürüyüş Yolunda yürütebilirim. Geçmişe bakıyorum. Benim de yanlış yaptığım şeyler olmuştur. Ama hep işçinin içindeyim. Hep onların haklarını savundum. İşçinin yanlış gibi algıladığı, benim doğru olduğuna inandığım kimi konuları, gidip onların yüzüne anlattım. Bu şehirde bir tek gün koruma ile dolaşmadım. Kendi arabamı kendim kullanırım. Sendika ile ev arasında yaşarım. Ama işçim için, gerektiğinde kıraathaneye, meyhaneye girerim. Siyasetle işim olmaz. Ben, lastik işçisinin en iyi şekilde örgütlenerek, bu ülkede emeğinin karşılığında en yüksek ücreti almasını sağladım.”
 

Lastik-İş Sendikası Genel Merkez Kongresi 18 Haziran’da yapılacak. Genel Başkanlık için Karacan, rakipsiz aday. Ancak, “Talep eden varsa, aklından geçiren varsa, çıkıp aday olabilir” diye açık kapı bırakıyor. Karacan 51 yaşında. 18 Nisan’da 4 yıl için yeniden seçilecek, “Dört yıl sonra 55 olacağım. Bazen çok yorulduğumu, yıprandığımı düşünüyorum. 4 yıl sonrası için şimdiden bir şey söyleyemem” dedi. Bu kongrede genel merkez yönetimi 5 kişiden oluşacak. Genel Başkan yönetimde önemli değişiklikler olabileceğinin sinyalini verdi, “Ancak ağırlık yine lastik sektöründen olacaktır” dedi.

 
Lastik işçisi, Lastik-İş sayesinde Türkiye’de emeğinin karşılığında en yüksek ücreti alan işçi. Sendikanın yıllardır işveren karşısında en katı şekilde direndiği konu ise “İşe giriş ücreti” konusu. Türkiye’de sadece lastik fabrikalarında “İşe yeni alınan işçi, mevcut işçinin aldığı ücretle işe başlar” maddesi bulunuyor. Eğer bu madde olmasa, lastik fabrikalarının yüksek ücret alan kıdemli işçileri çıkartıp, yerlerine yeni ve ucuz işçi alması mümkün olacak. Ancak sözleşmedeki bu madde ile, lastik işçilerinin işgüvenliği sağlanıyor. İşverenler, “Nasıl olsa, yeni aldığım işçiye de aynı ücreti vereceğim. O halde, tecrübeli işçi dururken,  acemi işçiyi neden alayım” diyor, çok verimsiz, devamsız olmadıkça, mevcut işçilerini emekliliği gelene kadar çalıştırıyor.
 

Karacan’dan lastik işçisi ile ilgili bilmediğim bir konuyu daha öğrendim. Genel Başkan, “Biz sendika aidatını işçiden almayız” dedi. Lastik sözleşmelerinde bir madde var:  İşveren,  devamsızlığı olmayan işçilere her ay 2 günlük yevmiye fazladan ödüyor. Bir günlük yevmiye sendika aidatı olarak kesiliyor, bir günlük yevmiye de fazladan işçiye kalıyor. Karacan, “Çok kesin bilmiyorum ama, bu da Türkiye’de sadece lastik işçisinin sözleşmesinde var sanıyorum” dedi.

 
Kendisine güvenen, kendisini geliştirip, eğiten, ne yaptığını bilen, konusuna çok hakim bir yönetici Karacan.  4 yıl sonra “Yaşlandım, yeter” diyerek sendikacılığı bırakırsa, siyasete atılmasını önerdim, “İzmit siyasetçi yetiştiremiyor” dedim. Pek niyetli değil. 12 Haziran seçimleri ile ilgili görüşünü sordum. “Ben kendimi partiler üstü tutmayı tercih ederim. İşim bunu gerektiriyor. Ama AKP’nin mevcut durumunu koruyacağını görüyorum” dedi.
 

Benim açımdan güzel bir sohbetti.

 

     
Site içi arama:

Lastik-İş'ten Haberler



Adres: Küçük Çamlıca Mah. Üçpınarlar Cad. No:83 RIZA KUAS Genel Merkez Binası 34696 Üsküdar İSTANBUL
Tel: (0216) 339 04 00 (Pbx) Fax: (0216) 339 23 13
E-Posta: lastik-is@lastik-is.org.tr



Her Hakkı Saklıdır. Copyright www.lastik-is.org.tr