Örgütlü bulunduğumuz Kocaeli ve Sakarya’da kurulu bulunan Goodyear ve Kocaeli’de faaliyet gösteren Brisa ve Pirelli Lastik fabrikalarında çalışan üyelerimiz için yeni toplu sözleşme dönemine girmiş bulunuyoruz. 7 Ocak 2014 tarihinde taşıt lastiği işyerlerinde toplu sözleşme tekliflerimiz işverenlere sunuldu. Genel Başkanımız Abdullah Karacan'ın 6 Ocak 2014 tarihinde Demokrat Kocaeli'de bu konu ile ilgili yayınlanan röportajını okuyabilirsiniz.
Pirelli, Goodyear ve Brisa fabrikalarında sözleşme dönemi başlıyor
Haklarımızdan asla taviz vermeyeceğiz!
Pirelli, Brisa ve Goodyear’da çalışan 4 bin işçiyi ilgilendiren Toplu İş Sözleşmesi’nde taslak işverene teslim ediliyor. Kesinlikle kazanılmış haklardan taviz vermeyeceklerini söyleyen Lastik-İş Genel Başkanı Abdullah Karacan, olmazsa olmazlarının “Eşit işe eşit ücret olduğunu” belirtiyor
Süriye ÇATAK TEK’in Röportajı
İLK 6 AY YÜZDE 7 ZAM İSTENDİ
Toplu sözleşme taslağı hazırlıkları bitti mi?
Toplu sözleşme taslağı için öncelikle toplam 4 bin işçi ile anket çalışması yaptık. Ankette işçilere beklentileri nelerdir, ekstra düşündükleri bir şey var mı diye sorduk. Biz toplu sözleşmesi taslağımızı hazırlarken işçilerden katkı alıyoruz. Ayrıca sözleşmeden beklentilerinin neler olduğunu da sorduk. Yapılan çalışmanın sonucunda işçilerin yüzde 85’i ‘sendikamıza ve genel başkanımıza güveniyoruz’ dedi. Bizde bu güven ölçüsünde bir sözleşme taslağı hazırladık.
Sözleşme taslağı kaç işyerini kapsıyor.
1 Ocak 2014 tarihinden itibaren geçerli olacak sözleşme 2015 yılının sonuna kadar geçerli olacak. Toplu sözleşme teklifleri İzmit ve Adapazarı Goodyear, Pirelli ve Brisa işyerlerini kapsıyor.
İki yıllık sözleşmede ne kadar zam talebinde bulundunuz?
Sözleşmenin birinci yılının ilk 6 ayında yüzde 7, ikinci 6 ayında ise enflasyon oranında zam talep ettik. Aynı zamanda ilk yıl sosyal yardımlara yüzde 15 ile yüzde 25 oranında zam istedik. Sözleşmemizde işçilerin ilk yıl ücretlerine ortalama yüzde 12 artış sağlamayı planlıyoruz. Böylece işçilerin aylık geliri 5 bin 156 liraya yükselecek. Sözleşmenin ikinci yılında ise enflasyon artı 2 puan zam istiyoruz.
Zam artışı dışında talepleriniz var mı?
Bizim yeni taleplerimiz elbette olacak. İhbar önellerinin arttırılması, ek izin sürelerinin talep ediyoruz. Ayrıca işçilere hayat sigortası talebimiz de var. Bunlar dışında fabrikalarda işçilerin talep ettiği bazı maddelerde yer alıyor.
8 BİN LİRANIN ENFLASYONU FARKLI
Neden enflasyon oranına yakın bir zam talep ettiniz? Bu tartışmalara neden olmaz mı?
Biz bir işçimizin işverene maliyeti 8 bin lira. Biz bu 8 bin liranın enflasyonunu alıyoruz. Ama diğer taraftan 1000 liranın enflasyonun alanlar var. Ortalama çalışanların 8 katından fazla bizim enflasyonumuz. Önemli olan bizim yıllardan beri kazanılmış haklarımızı korumak. Elbette ki para çalışanlar için çok önemli. Ama önceliğimiz para olmaz. Temel maddelerimizi korumakla mükellefiz. Yüzde 20-30 almak mı eşit işe eşit ücreti yüzde 50’ indirmek mi belirleyici. Bizce belirleyici olan eşit işe eşit ücreti korumaktır. Biz yaptığımız toplu sözleşmelerle zaten birinci ligdeyiz. Bizim elde ettiğimiz haklar ve ücretler hiçbir yerde olmadığı için bu zam talebinin tartışılacak bir yanı yok.
Geçtiğimiz dönem toplu iş sözleşmesinde kazandığınız bireysel emeklilikte ne kadar para birikti?
Şu anda işçinin biriken bireysel emekliliği yaklaşık 5 bin lira. Emekli olduğunda bu para 350 bin lira olacak. Bu bir işçinin geleceği için çok önemli bir para. Bu hakkımızın devam etmesi bizim için çok önemli.
Sözleşmede olmazsa olmasınız yine eşit işe eşit ücret mi?
Eşit işe eşit ücret ve bireysel emeklilikte çok keskin direnişimiz var. Tüm işçilerimizle toplu sözleşmeyi konuşuyoruz. Bunları sonuna kadar savunacağız. Bugün insanlara reva görülen açlık sınırı. İnsanların daha iyi yaşamak için mücadele etmeli. Biz işçilerimizi yoksulluk sınırının üstüne çıkarttığımız için sanki haksızmışız gibi gösteriliyor. İnsanın alın terinin karşılığını alacağı, yaşamını rahatlıkla sürdürdüğü bir ücrettir eşit işe eşit ücret. Yoksa 850 lira alanlarda eşit ücret alıyor. Bizim için önemli olan hak ettiğimiz ölçülerde yaşamaktır. Bunun için mücadele ediyoruz.
ÇOK ZORLAYACAKLAR
Sözleşme kolay olacak mı?
Her dönem olduğu gibi kolay toplu iş sözleşmemiz olmuyor. İçeriği ve şekli olarak bundan önce çıkartılan yasalar ve 4857 yasa dahi sözleşmemizde yoktur. Esnek çalışma ya da farklı koşullar yer almıyor. Bu nedenle sözleşmemiz önemlidir. Türkiye ve dünyada tek olan eşit işe eşit ücret bizim için çok önemlidir. Bu madde işveren tarafından maliyeti nedeni ile sıkıntı ile karşılanıyor. Bir işçinin işverene maliyeti 8 bin lira. Bu toplam aylık maliyetidir. Yılda 100 bin liraya yakın bir maliyet oluyor. Bu yüzden çok zorlanıyoruz. 4 bin işçinin tamamı aynı ücret ile çalışıyor. Her sözleşme döneminde bu maddeyi verecek miyiz vermeyecek miyiz tartışması yapılıyor. Ama herkes bu madde için mücadele etmeli. Elbette diğer sendikalarda da bu mücadele var ama henüz bir yol alınmamış.
Sözleşmede olmazsa olmaz dediğiniz maddeler üzerindeki ısrarınız eleştirilere neden oluyor mu?
Taşeronların asıl işyerlerinde çalışması, kölelik düzenine geçişi sağlıyor. İşsizlik çok yüksek. Ülkenin çok iyi olduğunu anlatabilmek için çalışan sayısını yüksek göstermek istiyorlar. Ancak bu büyük sıkıntıya neden oluyor. İnsanın temel ihtiyaçlarını karşılaması için bizim işçilerin aldığı parayı almayı gerekiyor. Biz sanki yanlış yapıyoruz gibi gösteriliyor. Ama herkes bu ölçüde yaşaması için mücadele etmek gerekiyor. Ülkenin genel sıkıntılar onları kendilerini haklı çıkartmak için bir bahane oluyor.
Kıdem tazminatında geri adım atıldı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Hükümet bir süreliğine bu tartışmayı rafa kaldırdı. Ancak daha sonra yeniden gündeme getirmeyeceğini söylemedi. Biz kıdem tazminatı tartışmalarında tüm işçilere eğitim verdik. Yapılacak değişikliklerin neler getirip, götüreceğini anlattık. Tüm işçiler çok iyi direnç gösterdi. Düşüncelerimizi çok net açıkladık. Keşke tüm işçiler bu noktada kendi haklarını hangi amaçla yok edildiğini bilebilseydi. Böyle bir kampanya başlatılıp anlatılabilseydi.
Özel istihdam büroları, esnek çalışma koşullarının işçilerin hayatında neler değiştireceğini iyi anlatmak gerekiyor. Bizim üyelerimizden bu değişikliklere ciddi bir tepki oluştu. Lastik işçileri ve Lastik-İş sendikası sürekli eğitim ile bu bilinci diri tutmak istiyoruz. Bürokrat bir sendikacılık yapmıyoruz. İşçilerle her gün birlikteyiz. Yeni tesisimizin de buluşması için tesisimiz çok iyi oldu. Ailelerimiz de tanıştı. Ne olması gerektiğini tartışıyoruz. Toplu sözleşme, çalışma koşulları, çıkartılan yasaları birlikte değerlendiriyoruz. İzmit’e öne çıkmamızın nedeni paylaşımın en alttan en üste kadar olmasıdır. İşçiye yakın olmak çok önemli.
Kıdem tazminatındaki değişiklikleri savunan sendikalar da var.
Evet, bu çok düşündürücü. Tüm sendikalar işçilerin kazanılmış hakları noktasında ortak mücadele vermeli. İşçiler toplu saldırıya karşı toplu mücadele etmesi gerekiyor. Ama bu noktada sendikalar arasında ayrışmalar var. Kıdem tazminatı ve altındaki maddeleri normal bulan sendikalar var. Yaptığımız işin birleştirici bir yanı var. Hiçbir zaman siyasal iktidarın peşine düşmememiz lazım. Kazanılmış haklarımıza karşı saldırı yapıyorsa kendi iktidarımıza karşı da durmak lazım. Hiçbir siyasi iktidarın arka bahçesi olmamalı.