DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 101 YAŞINDA Bilindiği gibi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların bireysel ve toplumsal konumlarını iyileştirmek için 19. yüzyıldan başlayarak dile getirdikleri taleplerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kadınların yürüttükleri mücadelenin temelinde cins ayrımcılığına son verme, seçme ve seçilme hakkı ile günlük çalışma süreleri, iş koşulları ve ücretlendirme konularında eşitliğin sağlanması bulunmaktadır. 8 Mart 1857 tarihinde çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ABD'nin New York kentindeki 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı. Bu gelişmeler sonucu 8 Mart, 1910 yılında “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak ilan edildi. 1975 yılında ise Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart, “Dünya Kadınlar Günü”, olarak kabul edildi. Türkiye’de ilk defa 1920 yılında kutlanan 8 Mart, 1976 yılından günümüze sürekli olarak anılmaktadır. Kadınlar gerek ülkemizde gerekse dünyada eşitsiz koşullarda çalıştırılıyor. Yeryüzündeki mülkiyetin sadece %1’ine sahip olan kadınlar, toplam gelirin ise ancak %10’unu kazanıyorlar. Dünyadaki eğitim almamış insanların büyük çoğunluğunu yine kadınlar oluşturuyor. Kadınlar bugün ülkemizde de yasal güvencelere rağmen erkeklere göre %25-50 oranında daha az ücretle çalıştırılmaktadırlar. Türkiye'de milyonlarca kadın okuma-yazma bilmiyor, 100 kadından sadece 2 tanesi yükseköğrenim görüyor. Türkiye’de çalışan kadına yönelik korumacı yasalar, doğum ve doğum sonrası izin, emzirme izni ve kreş sağlanmasıyla ilgili olarak dar bir çerçevede düzenlenmiştir. Kadınlar ücretli çalışanların sadece yüzde 18’ini oluşturuyor. Kadınların iş hayatında yaşadıkları zorlukların başında kendilerini ispat edebilmek için erkeklere göre daha fazla çalışmak ve özveride bulunmak zorunda olmaları geliyor. Tüm bu eşitsizlikler karşısında kadınların temel istemleri; işe alınmada, ücretlendirme de, terfilerde, işten ayrılmalarda ve her türlü cins ayrımcılığı uygulamalarında kadına yönelik eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasıdır. 8 Mart’ın tarihi de göstermektedir ki, hakların kazanılması kadınların örgütlenerek mücadeleyi devam ettirmesine bağlıdır. Geçtiğimiz yüzyıl boyunca Her 8 Mart’ta olduğu gibi, 2011 yılında da bu taleplerin dile getirileceği DÜNYA KADINLAR GÜNÜ, tüm insanlığın daha adil ve eşit bir dünyada yaşamasının sağlanabilmesi için varlığını sürdürecektir.
|