2008’in ortalarında ABD’den başlayan ve tüm dünyaya yayılan küresel ekonomik kriz 2009 yılının ikinci yarısında toparlanmaya dönüşürken Avrupa yeniden sorunlarla karşılaşmaya başladı. Aylardır Yunanistan’ın batma noktasına geldiği için alınması gereken tedbirler konuşuldu. Sonunda Avrupa birliği ve IMF’den 110 milyar Euro’luk bir yardım alan Yunanistan emekçilerin gelirlerini kısmaya dönük tasarruf önlemlerine başvurdu. AB benzer gelişmelerin yıkıcı etkilerini önlemek için 1 trilyon dolarlık bir fon oluşturmaya karar verdi. Bu süreç Yunanistan başta olmak üzere İspanya, Portekiz, , İtalya, İngiltere ve Macaristan gibi ülkelerin ekonomik bunalıma girmesi şeklinde devam ediyor.

Olumsuz gelişmeleri önlemek için alınan tüm önlemler ağırlıklı olarak çalışanların gelirlerinden kesintiyi öngörüyor. Yunanistan’da kamuda çalışanların maaşları düşürüldü ve üç yıl süreyle donduruldu. KDV, oranları yükseltildi. Akaryakıt, sigara ve alkollü içkilere %10’luk ek vergi getirildi.

Portekiz’de maaş ve ücret geliriyle çalışanların gelir vergisi oranları arttırıldı. Katma değer vergisi %21’e çıkartıldı. Büyük şirket ve banka karlarına ek vergi konulması gündeme alındı. Kamu çalışanlarının maaşları %5 düşürüldü.

İspanya’da 2010 ve 2011 yıllarında kamu harcamalarında 15 milyon euro kesinti öngören bir paket uygulanmaya başlandı. 13 bin kamu çalışanın işine son verilmesi kararlaştırıldı. Maaşlarda %5 kesinti yapılması, sıfır zam uygulanması, çocuk yardımının durdurulması öngörülüyor.

İngiltere’de hükümet 6 milyar sterlin tutarında kesinti planı uygulamaya karar verdi. Kamuya işe alımlar durduruldu. KDV artışı kararlaştırıldı.

İtalya’da kamuya eleman alımının durdurulması işten ayrılan beş devlet memurunun yerine yalnızca bir memurun alınması, yerel yönetimlere aktarılan kaynakların azaltılması, sağlık harcamalarının düşürülmesi, kararlaştırıldı.

Macaristan, Yunanistan’a benzer biçimde sıkıntılar yaşıyor. Kamu kesimi harcamalarının düşürülmesi, çalışanların ücretlerinin dondurulması ve vergilerin arttırılması yoluyla batma riski bulunan ekonominin dengelerinin yeniden oluşturulmasına çalışılıyor.

Avrupa genelinde ortaya çıkan bu gelişmelere bağlı olarak sendikalar ve işçi hareketi ayağa kalkmış durumda. Yunanistan’da yaygın grevler yapılıyor. Avrupa çapında ortak eylemler yapabilmek ve grevler düzenleyebilmek için çağrılar gündemde. Alınan önlemlerin çalışanların kazanılmış haklarını ortadan kaldırıcı nitelik taşıması dolayısıyla tüm Avrupa ülkelerinde toplumsal huzursuzluk giderek yayılıyor.